General Kış – Zorunlu Göç Öyküleri PDF Oku indir
General Kış – Zorunlu Göç Öyküleri PDF oku indir, Cihat Şerbetçioğlu tarafından kaleme alınan General Kış – Zorunlu Göç Öyküleri kitabı, 207 sayfadan bir araya gelmiştir. 2. Hamur değeri ile basılan General Kış – Zorunlu Göç Öyküleri kitabı 13,5 x 21 ebatında olup, 2024 Kekeme Yayınları tarafından yayınlanmıştır. Yazımızda General Kış – Zorunlu Göç Öyküleri pdf oku, General Kış – Zorunlu Göç Öyküleri PDF yandex, General Kış – Zorunlu Göç Öyküleri PDF Drive gibi indirme linklerini kullanabilirsiniz.
General Kış – Zorunlu Göç Öyküleri PDF Oku
Vagonlara çok sayıda insanı tıka basa doldurdular. Bırakın oturmayı ayakta duracak yer bile kalmamıştı. Oturulduğu takdirde yere sığmak olabilecek değildi. Önceleri dinlenmek için birbirlerine tutundular. Sırt sırta verdiler. Ama yeterli gelmiyordu bunlar. Çünkü sonuçta hep ayaktaydılar. Sonunda bir sıra oturup iki sıra ayakta kalarak dinlenme seçeneği oluşturdular. İyi de ileride tuvalet ihtiyacı dünyaya gelecektı. Kadın erkek, yaşlı çocuk bir aradaydılar. Nasıl çözeceklerdi bu problemi? Tren uzun süre hiç durmadı. Kapıların kapanıp arkasından tahta sürgüyle kilitlenmesinin üzerinden en az altı gün geçmişti. Ara sıra trenin çıkardığı islim sesi ve imdat çığlığı gibi git gide artan düdük sesi ayakta uyuklayan yaşlılarla kucakta uyuklayan çocukların irkilip uyanmasına sebep oluyordu. İçeride nefes almak bile zorlaşmış, insan sıcaklığı ve gaz salımı sebebiyle oksijen kalmamıştı. Kakalarını yapmaları çok zordu. Ayakta durmaya zorlanırken nasıl gidereceklerdi gereksinimlerini, bilmiyorlardı. Zorunluluktan utanmayı unutmalıydılar. Erkekler biraz erken uyum sağladı bu zorunluluğa ama genç kızlar, kadınlar utanıyordu. Zehirlenme belirtileri görülünceye kadar dayandılar. Yüzlerinde, ellerinde karıncalanmalar başladı. Artık çareleri kalmamıştı. Oldukları yerde çömelerek, çevrelerindeki komşularının da yardımıyla gereksinimlerini giderdiler. Trenin durduğu da duracağı da yoktu. Utanmak çözümsüz problemler yaratacaktı. Utancı vagondan atmak gerekiyordu. Çaresiz öyle yaptılar. Yaşam söz konusu olunca her türlü tabu, endişe, inanç anlamını yitiriyordu. Çünkü esas olan hayatta kalmak ve bu zulme direnmekti.