Din

Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri PDF Oku indir

Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri PDF oku indir, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır tarafından kaleme alınan Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri kitabı, 752 sayfadan bir araya gelmiştir. 1. Hamur değeri ile basılan Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri kitabı 18 x 24,5 ebatında olup, 2012 Çelik Yayınevi tarafından yayınlanmıştır. Yazımızda Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri pdf oku, Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri PDF yandex, Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri PDF Drive gibi indirme linklerini kullanabilirsiniz.

Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri PDF Oku

Elmalılı Muhammed Hamdi 1878 senesinde Antalyanın Elmalı İlçesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimi ile hafızlığını Elmalıda bitirdi. Tahsilini ilerletmek için dayısı Mustafa Efendi ile birlikte İstanbula gitti ve Küçük Ayasofya Medresesine yerleşti. Beyazıt Camiindeki derslerine sürdüği Kayserili Mahmud Hamdi Efendiden icazet aldı. Bundan sonra hocası Büyük Hamdi, kendisi Küçük Hamdi diye anılır oldu. Bu arada sürdüği Mekteb-i Nüvvâbı birincilikle bitirdi. Kendi gayretiyle edebiyat, felsefe ve mûsiki öğrendi. Avrupaî tarzda bir meşrûtiyet yerine İslâma uygun bir meşrûtiyet modeli geliştirmek için çalışmalar yaptı. Beyazıt Medresesinde iki yıllık ders-i âmlık görevinden sonra II. Meşrûtiyetin ilk meclisine Antalya mebusu olarak girdi. Daha sonra Şeyhulislâmlık Mektûbî Kaleminde görev aldı. Mekteb-i Nüvvâb ve Mekteb-i Kudât da fıkıh, Medresetül-mütehassısînde usûl-i fıkıh, Süleymaniye Medresesinde mantık ve Mülkiye Mektebinde vakıf hukuku dersleri okuttu. Israrlı teklifler üzerine Damad Ferit Paşanın birinci ve ikinci hükümetlerinde Evkaf nâzırı olarak görev yaptı. 15 Eylül 1919da âyan heyeti kullanıcı hesabıne tayin edildi. İlmî rütbesi de Süleymaniye Medresesi müderrisliğine yükseltildi. Milli Mücadele sırasında İstanbul hükümetlerinde görev yaptığı gerekçesiyle İstiklal Mahkemesince gıyabında idam kararı verildi ve Fâtihteki evinden alınarak Ankaraya götürüldü ve kırk gün tutuklu kaldı. Muhtemelen İttihad ve Terakki Cemiyeti üyesi olduğu için suçsuz bulunarak serbest bırakılınca İstanbula döndü. Bunun yanı sıra Metâlib ve Mezâhib adlı eseri Türkçeye çevirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi bir tefsir hazırlatma kararı alınca, Diyanet İşleri Reisliği bu işi Elmalılıya teklif etti. Elmalılı bu teklifi kabul ederek yazmaya başladı ve Hak Dini Kuran Dili adını verdiği eserini vefatından önce bitirmeye muvaffak oldu. Uzun süre müptelâ olduğu kâlp yetmezliğinden 27 Mayıs 1942de vefat etti ve Erenköy Sahrayıcedid mezarlığına toprağa verildi. Elmalılı, bu eserini muteber ehl-i sünnet kaynak tefsirlerinden alıntılar yaparak, arada bir katılmadığı görüşleri tenkid ederek hazırlamış, hüküm âyetlerinde daha çok Hanefi mezhebine uygun bilgiler vermiştir. Aklî bir zaruret olmadıkça âyetlerin mutlaka açık anlamlarını esas almıştır. Meselâ; Muhammed Abduhun Fil sûresini tefsir ederken ebabil kuşlarının attığı taşların kızamık yahut çiçek mikrobu taşımış olabileceğini ileri sürmesi örneğinde olduğu gibi, zorlama tevilleri Kuranı tahrif olarak değerlendirmiştir.

İlk kez Diyanet İşleri Reisliği tarafından yayımlanan Hak Dini Kuran Dili adlı eserinin (İstanbul 1935-1938) ardından bir çok baskısı yapılmıştır. Tefsirin sadeleştirmeleri de yapılmıştır. Biz kendi üslubumuz çerçevesinde sadeleştirdiğimiz meale, çoğu Elmalılı tefsirinden, başka tefsir ve hadis kaynaklarından özlü dipnotlar ekledik. Özellikle hüküm âyetlerinde ve gerekli gördüğümüz bazı yerlerde bir sayfayı bulan açıklamalar ekledik. Şunu hemen söylemekte yarar var ki Elmalılı, Türkçe diline hakim olduğu halde, meal ve tefsirinde Arapça ve Farsça kelime ve terkipleri mühim ölçüde muhafaza etmiştir. Özellikle mealde uzunca âyetlerin parçalarını birleştirmeden parçalar halinde ve ayetteki sırayı koruyarak vermekle yetinmiştir. Ayetlerin büyük ölçüde birleştirilmemiş parça anlamı mealde yer almıştır.

Biz olabilecek bi hayli bu parçalı meal metodunu korumaya çalışmakla birlikte, günümüz insanının Türkçe olarak o âyetin bütününden alması gereken mesajı vermeye çalışan bir üslup gözettik. Umarız okuyucu Türkçe yönünden bir üslup birliği ve bir insicam içinde yaşanan akıcılığı fark edecektir. Aşağıda konu ile alakalı birkaç örnek verilmiştir;

Elmalılı asıl metin: Senden evvel de rasûl olarak başka değil, fakat kendilerine vahy veriyor idiğimiz erler göndermişizdir, ehl-i zikre sorun bilmiyorsanız! Beyyinelerle ve kitaplarla Sana da bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni nâsa anlatasın ve gerek ki tefekkür edeler! (Nahl, 16/43-44). Sadeleşmiş metin: Biz, senden önce de, fakat kendilerine vahyettiğimiz erkekleri, elçi olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun! Onları açık delillerle ve kitaplarla gönderdik. Sana da bu Kuranı indirdik ki, kendilerine indirilenleri insanlara açıklayasın. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar! (Nahl, 16/43-44). Elmalılı asıl metin: Haydi buyurdu; erdirildin dileğine yâ Musa! Şanım hakkı için, biz lutfeylemiştik sana diğer bir defa daha.. Sadeleşmiş metin: -(Allah) dedi: Ey Musa! İstediğin sana verildi. – Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk. (Tâ-hâ, 20/36-37). Elmalılı asıl metin: Biz dediler, bunun başına devam edip durmaktan asla ayrılmayız, ta dönünceye kadar bize Musa. (Tâ-hâ, 20/91). Sadeleşmiş metin:

-Onlar dediler: Musa bize dönünceye kadar buna tapmaktan asla vazgeçmeyiz!
(Tâ-hâ, 20/91).

Elmalılı asıl metin:
O halde dediklerine sabret de Rabbine hamd ile tesbih eyle güneş doğmadan evvel ve batmadan evvel; gece geç saatlerde de tesbih et, gündüzün etrafında da ki rızaya erebilesin. (Tâhâ, 20/130).
Sadeleşmiş metin:
O halde onların dile getirdiklerine sabret; güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini hamdederek tesbih et. Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbih et ki, hoşnutluğa eresin. (Tâhâ, 20/130).
Burada, metin tashihi, ayet ve dipnot kontrollerini dikkatlice yapan kızım Fatmanur (Döndüren) ve eşi Bayram Andak’a teşekkürü bir borç bilirim.
Böyle bir çalışma yapmaya muvaffak kıldığı için Yüce Allaha hamd eder, eksik ve kusurlarımızın bağışlanmasını dilerim.
Çalışma bizden, başarı ve sonuç Yüce Allahtandır.
Sadeleştiren ve Dipnotlar Ekleyen:
Prof. Dr. Hamdi Döndüren
2012 -Bursa

 

 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu