Ritüellerin Yok Oluşuna Dair: Günümüzün Bir Topolojisi PDF Oku indir

Byung-Chul Han, Ritüellerin Yok Oluşuna Dair’de hem bireysel hem de toplumsal yaşamı yoğun, kararlı ve düzenli kılan ritüelleri mercek altına alıyor. Bir yandan yaygınlaşan kolektif narsisizmin ve otantikliğin topluluk aidiyetlerini, diğer yandan da dijitalleşmenin, üretim mantığının ve neoliberal kapitalist küreselleşmenin ritüelleri sıra sıra ortadan kaldırdığını ve bu durumun hem zaman hem de mekân algımızı tahrip ettiğini öne sürüyor. Her iki dinamiğin de hem insan doğasını hem de bizzat toplumsallığı radikal bir biçimde dönüştürdüğünü gözler önüne sererek tarihsel bir dönemeçte olduğumuza gözleri üstüne topluyor.

“Geçiş ritüelleri, yaşamı mevsimler gibi yapılandırır. Bir eşikten atlayan kişi yaşamın bir evresini kapatmış sayılır ve yeni bir evreye adım atmış olur. Geçiş ola­rak eşikler, mekân ve zamana ritim ve ifade katar, hatta on­ları anlatırlar. Derin bir düzen deneyimini olabilecek kılar­lar. Eşikler, zaman-yoğun geçişlerdir. Günümüzde git gide hızlanan geçişler, kesintisiz iletişim ve üretim lehine yırtılmaya maruz kalıyorlar. Dolayısıyla mekân ve zamandan yana yoksullaşıyoruz. Daha fazla mekân ve zaman üretme çabası içinde onları yitiriyoruz. Zaman ve mekân, dilini yi­tiriyor, suskunlaşıyor. Eşikler konuşur. Eşikler dönüştürür. Eşiğin ötesinde öteki mevcuttur, yabancı mevcuttur. Eşik fantezisi yoksa, eşik büyüsü yoksa, geride bir tek aynılığın cehenne­mi kalır.”