PDF Kitap

Sinasos – Mübadeleden Önce Bir Kapadokya Kasabası PDF Oku indir

Sinasos – Mübadeleden Önce Bir Kapadokya Kasabası PDF oku indir, Evangelia Balta tarafından kaleme alınan Sinasos – Mübadeleden Önce Bir Kapadokya Kasabası kitabı, Türkçe sayfadan bir araya gelmiştir. 2007 değeri ile basılan Sinasos – Mübadeleden Önce Bir Kapadokya Kasabası kitabı 9789756158067 ebatında olup, Birzamanlar Yayıncılık tarafından yayınlanmıştır. Yazımızda Sinasos – Mübadeleden Önce Bir Kapadokya Kasabası pdf oku, Sinasos – Mübadeleden Önce Bir Kapadokya Kasabası PDF yandex, Sinasos – Mübadeleden Önce Bir Kapadokya Kasabası PDF Drive gibi indirme linklerini kullanabilirsiniz.

Sinasos – Mübadeleden Önce Bir Kapadokya Kasabası PDF Oku

Bugün Mustafapaşa adını almış olan Sinasos, 1920’li senelera kadar halkının çoğunluğu Rumlardan bir araya gelen, üç bin nüfuslu bir Kapadokya kasabasıydı. Ürgüp’ün beş kilometre kadar güneyindeki bu kasaba, kendine özgü mimarisi, eğitimli ve kabiliyetli insanlarıyla Doğu’nun incisi olarak anılırdı. 1924 senesinde uygulanan Türk-Yunan nüfus mübadelesiyle vatanlarını terk etmek zorunda kalan Rumlar, kasabalarından ayrılmadan önce, Mübadeleye tabi tutulan başka hiçbir yerde örneği görülmeyen bir şey yaptılar: İki fotoğrafçı tutarak kasabalarının fotoğraflarını çektirdiler ve bunları bir albümde bir araya getirerek ölümsüzleştirdiler. Konaklar, kiliseler, okullar, köprü ve çeşmelerin bulunduğu bu albüm, gündelik hayattan fotoğrafları, eğlenceleri, yerel kıyafetleri ve Sinasos toplumunun çeşitli simalarını da göz önüne seriyordu.
Kapadokya Rum cemaatlerinin tarihi hususunda derin bilgiye sahip olan Evangelia Balta’nın hazırladığı bu kitap, Doğu’nun İncisi Sinasos albümündeki fotoğrafları Yunanistan’daki diğer kurumsal ve kişisel arşivlerdeki görsel unsurlarla zenginleştirirken, Sinasos’un eski sakinlerinin anlatılarıyla birleştiriyor.

Sinasos’un zenginliği nereden geliyor?
İstanbul’daki Sinasosluların en eski geleneksel meslekleri havyarcılıktı, yani Karadeniz ve Marmara Denizi’nin balıklarını tuzlama zanaatı. Sardalye, uskumru, çiroz, palamut (lakerda) tuzluyor ve Rusya’dan getirttikleri siyah havyarın ticaretini yapıp Osmanlı İmparatorluğu’nun taşrasına dağıtıyorlardı. Bu zanaat sayesinde zenginleşerek, köyleri Sinasos’u bir mücevhere çevirdiler. Her Sinasoslu ailenin İstanbul’un bir havyarcısında çalışan bir üyesi vardı.
İstanbul’daki Rumlarla ticari ilişkiye giren Sinasoslu bakkalların bir kısmı, ayrı bir meslek dalını, boyacılar esnafını meydana getirdiler. Boyacılar zamanla iki dala ayrıldı: daha eski olan ufak boyacılar; yağ, ip, üstüpü, neft ve bez benzeri ürünler satıyordu. Büyük boyacılar ise İstanbul’dan geçerek Karadeniz’e çıkan ve dönen gemilerin gıda, makine gibi her türlü gereksinimlerini karşılıyordu. Boyacılarda; patron, müdür, usta ve çırakların tümü Sinasosluydu. Dükkânın yönetim kademelerinde ve maaşlarda yükselmeler, dükkânda çalışılan süre ve çalışanın zeka, çalışkanlık ve verimliliğine göre saptanıyordu. İşten ayrılan yaşlıların yerini yanlarında çalışanlarla akrabaları alıyordu.

Konstandinos ve Eleni Kilisesi
Pazaryeri’nin ortasında, Konstandinos ve Eleni adında ufak eski bir kilise vardı. 1700’lerde, o dönemin yasalarına göre, devlet Hıristiyanlara kiliselerini tamir etmeleri için yalnızca 80 gün süre verirdi. Bundan dolayı, köylülerimizin kiliselerini yıkıp yeni bir kilise inşa etmeleri çok zordu, kilisesiz kalabilirlerdi. Lakin dedem Serafim Rizos ortaya atılarak, kum, kireç ve taş gibi malzemeleri hazırlamalarını, kalfayı çağırıp planları hazırlamasını istemelerini dile getirdi. Öyle de oldu. Malzeme toplanır toplanmaz ferman çıkarılmasını sağladı ve hemen köye koştu. Malzeme hazır, kalfa hazır, bütün köy el ele vererek kilisenin yıkılmasına ve inşaata yardım etti. Kilise tam 80 günde tamamlandı, Rizos da zenci kölesiyle İstanbul’a döndü. Oradan malzemelerin parasını yolladı. Pazar ayinleri ve bayramlar dışında, okul merasimleri, Piskopos’un konuklarını karşılama merasimleri, köyümüzün resmi mevlitleri, sultanın sağlığı veya devletimizin ordusunun başarısı için dua okunması merasimleri hep burada olurdu.

Sayfa Sayısı: 165

Baskı Yılı: 2007

Dili: Türkçe
Yayınevi: Birzamanlar Yayıncılık

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu