Kişisel Gelişim
Sosyal Akıl PDF indir
Sosyal Akıl PDF Oku indir, Sosyal Akıl kitabı TÜRKÇE sayfadan oluşmakta ve Kitap Kağıdı boyutundadır. Sosyal Akıl kitabının kapağı ise 144 özelliğine sahiptir. 9789754491173 dilinde yazılmış olan Sosyal Akıl kitabını 04.04.2023 numarasıyla kontrolünü yapabilirsiniz. Sosyal Akıl kitabını PDF indir.
Sosyal Akıl PDF
Bugün her birimiz düşünmek, üretmek, paylaşmak, birliktelik veya sosyallik için bir araya geliriz. Ortak hedefler koyar veya amaçlar belirleriz. İşte bu amaç ve hedefleri koyan hepimizin ortak faydası ve sosyal aklıdır. Sosyal aklın etrafında dönmek ve hareket etmek bizi iyi olmanın bir parçası kılar. Peki sosyal aklın dışında olanlar…? Onları ne yapacağız? Ya da şöyle soralım, sosyal akıl kendisinden olmayanı ne yapar? Sosyal akıl acısıyla- tatlısıyla, eksiğiyle- bi hayli fazla bir bütünü temsil eder. Ayrıştırmaz kimseyi, onu ve ortaya sunduklarını kabul etmeye zorlamaz, aksine kapsar, içine alır ve onun farklı duygu ve düşüncelerinden faydalanır.
En doğru ve mutlak bir akıl, yalnızca yaratıcıya aittir. Akıl, insanın faydaları, çıkarları, değerleri ışığında bir düşünceyi ortaya koyan, harekete geçirendir. Lakin çoğunluğun oluşturduğu bu sosyal akıl, grubun dışındaki anlayışları da azınlık saymak yerine bütünün bir parçası olarak kabul ettiğinde mesafe almış olur ve büyür. Böylelikle sosyal akıl, baskın olanın doğrusunu kabul ettirmesindense zıt olanı da içine alarak bir bütün oluşturma eğilimidir. Yani yaşanan baskın duygu, düşünce ve fikirleri baskın olmayan ve cılız tarafları da alarak süsleyen bir akıl, sosyal aklı ortaya koymanın en büyük göstergesidir. Sosyal aklı kullanabilmenin birinci aşaması kendini tanımakla başlar. İnsanın ilk kez fizyolojik, duygusal ve düşünce yönünden kendisini tanıması gerekmektedir.
“Kendini tanı” der sürekli olarak Sokrates. “Sözü edilen birinin içe bakışta kaybolması değil veya hayran hayran kendini seyretmesi değil anlatılan, daha ziyade insanın kabiliyetlerinin ve potansiyelinin bilincine varmasıdır” ve “Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir.” der. İnsanların başkalarını tanımaktan ziyade kendini tanımasının, topluma katılımda ve uyumda daha mühim olduğunu düşünüyorum. Kendini tanıyan insanın toplum içindeki konumlanmasının daha doğru, duruşunun daha sağlam ve topluma uyumunun daha yüksek bulunacağı inancım her daim devam ediyor. Sokrates’in kendini tanımakta dediği gibi “İnsanın hem ne olduğunu hem de ne olması gerektiğini araştırmasıdır; Nasıl düşüneceğini, nasıl yaşayacağını, nasıl mutlu bulunacağını kendine sormasıdır.” Ona göre “Sorgulanmamış bir yaşam, yaşamaya değmez.”, “Erdem insanın kendini tanımasıdır.” Ve kendini tanımanın zorluğundan bahseder. Bol bol sorgulamayla sorularla her zaman kendi kendine yardım etmesidir. Yine Sokrates şöyle diyor: “Kimseye hiçbir şey öğretemem, yalnızca onların düşünmelerini sağlayabilirim.” Biz de fakat sizin potansiyelinizi, duygularınızı ve sosyal akılla düşünmenizi sağlamaya çalıştık. Rivayete göre Sokrates baldıran zehrini içmeden az önce bir öğrencisinin elinde tanımadığı bir müzik aleti görür. “Bana bunun nasıl çalındığını anlat” der. Öğrencisi üzgün bir biçimde, “Öğreteyim ama Sokrates, sanırım bunu çalıp keyif alacak zamanın olmayacak.” der. Sokrates ise “Evet bunu çalıp keyif alacak zamanım yok ama öğrenmenin keyfi var ya…” diye karşılık verir. “Ne bilgeler bilgeliği ararlar ne de bilgisizler bilgeliğin ardına düşerler.” der Sokrates. Bilgelik balakalılik değildir. “Ahlâklı ve erdemli bir yaşam için..
En doğru ve mutlak bir akıl, yalnızca yaratıcıya aittir. Akıl, insanın faydaları, çıkarları, değerleri ışığında bir düşünceyi ortaya koyan, harekete geçirendir. Lakin çoğunluğun oluşturduğu bu sosyal akıl, grubun dışındaki anlayışları da azınlık saymak yerine bütünün bir parçası olarak kabul ettiğinde mesafe almış olur ve büyür. Böylelikle sosyal akıl, baskın olanın doğrusunu kabul ettirmesindense zıt olanı da içine alarak bir bütün oluşturma eğilimidir. Yani yaşanan baskın duygu, düşünce ve fikirleri baskın olmayan ve cılız tarafları da alarak süsleyen bir akıl, sosyal aklı ortaya koymanın en büyük göstergesidir. Sosyal aklı kullanabilmenin birinci aşaması kendini tanımakla başlar. İnsanın ilk kez fizyolojik, duygusal ve düşünce yönünden kendisini tanıması gerekmektedir.
“Kendini tanı” der sürekli olarak Sokrates. “Sözü edilen birinin içe bakışta kaybolması değil veya hayran hayran kendini seyretmesi değil anlatılan, daha ziyade insanın kabiliyetlerinin ve potansiyelinin bilincine varmasıdır” ve “Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir.” der. İnsanların başkalarını tanımaktan ziyade kendini tanımasının, topluma katılımda ve uyumda daha mühim olduğunu düşünüyorum. Kendini tanıyan insanın toplum içindeki konumlanmasının daha doğru, duruşunun daha sağlam ve topluma uyumunun daha yüksek bulunacağı inancım her daim devam ediyor. Sokrates’in kendini tanımakta dediği gibi “İnsanın hem ne olduğunu hem de ne olması gerektiğini araştırmasıdır; Nasıl düşüneceğini, nasıl yaşayacağını, nasıl mutlu bulunacağını kendine sormasıdır.” Ona göre “Sorgulanmamış bir yaşam, yaşamaya değmez.”, “Erdem insanın kendini tanımasıdır.” Ve kendini tanımanın zorluğundan bahseder. Bol bol sorgulamayla sorularla her zaman kendi kendine yardım etmesidir. Yine Sokrates şöyle diyor: “Kimseye hiçbir şey öğretemem, yalnızca onların düşünmelerini sağlayabilirim.” Biz de fakat sizin potansiyelinizi, duygularınızı ve sosyal akılla düşünmenizi sağlamaya çalıştık. Rivayete göre Sokrates baldıran zehrini içmeden az önce bir öğrencisinin elinde tanımadığı bir müzik aleti görür. “Bana bunun nasıl çalındığını anlat” der. Öğrencisi üzgün bir biçimde, “Öğreteyim ama Sokrates, sanırım bunu çalıp keyif alacak zamanın olmayacak.” der. Sokrates ise “Evet bunu çalıp keyif alacak zamanım yok ama öğrenmenin keyfi var ya…” diye karşılık verir. “Ne bilgeler bilgeliği ararlar ne de bilgisizler bilgeliğin ardına düşerler.” der Sokrates. Bilgelik balakalılik değildir. “Ahlâklı ve erdemli bir yaşam için..
Sosyal Akıl Özeti
Sosyal Akıl Pdf Oku
Sosyal Akıl Pdf indir